Tilki ile Leylek Masalı

Günlerden bir gün, yemyeşil ormanların arasında, nehir kenarında bir tilki yaşardı. Tilkinin adı Zeki’ydi ve o, oldukça kurnaz bir hayvandı. Etrafındaki tüm hayvanlarla konuşmayı, şakalaşmayı severdi ama bazen bu şakalar başkalarını üzüyor muydu, pek umursamazdı.

Bir gün, Zeki’nin aklına bir şaka geldi. Leylek Lale’yi akşam yemeğine davet edip, ona küçük bir oyun oynamaya karar verdi. Ormanda rastladığında hemen seslendi:

"Lale dostum! Akşama bana yemeğe gelmek ister misin?"

Lale, şaşırarak döndü. Tilki Zeki genellikle yalnız yemek yemeyi severdi, ona neden yemek daveti yapıyordu ki? Ama yine de nezaketen gülümsedi.

"Elbette Zeki! Ne pişireceksin bakalım?"

Tilki göz kırptı.

"Özel tariflerim var. Harika bir çorba yapacağım! Çok beğeneceğine eminim."

Lale içinden “Ne güzel! Uzaklardan geldim ve sıcak bir çorba iyi olur,” diye düşündü. "O halde akşam görüşürüz," diyerek uçup gitti.

O akşam, leylek Lale tam sözleşilen saatte tilkinin evine geldi. Zeki, misafirperver bir ev sahibi gibi gülümsedi.

"Hoş geldin dostum! Otur, rahatına bak."

Lale nazikçe başını salladı ve sofraya baktı. Ama sofrada bir tuhaflık vardı. Çorba derin olmayan, dümdüz tabaklara konulmuştu!

Lale gözlerini kırpıştırdı. İnce uzun gagasıyla o çorbayı nasıl içecekti? Gagasını çorbaya daldırdı ama bir damlasını bile alamadı. O sırada tilki Zeki, büyük bir iştahla dilini çorbasına daldırıyor, çorbayı şapırdatarak içiyordu.

"Ah, ne lezzetli olmuş! Sen de beğendin mi Lale?" diye sordu, alaycı bir gülümsemeyle.

Lale biraz üzüldü ama kendini kaybetmedi.

"Çorban gerçekten güzel kokuyor ama sanırım ben onu içemiyorum," dedi nazikçe.

Tilki kahkaha attı.

"Aman canım, nasıl içemezsin? Çok kolay! Bak böyle yapacaksın," diyerek bir yudum daha içti.

Lale iç çekti ama sesini çıkarmadı. Bir dostunun yaptığı bu kötü şaka karşısında üzülse de tepki vermedi. Sessizce bekledi ve bir süre sonra teşekkür ederek oradan ayrıldı.

Ancak Lale, tilkinin bu şakasını unutmadı. İçinde hafif bir kırgınlık vardı ama aynı zamanda bir ders vermek istiyordu. Birkaç gün sonra, Zeki’yi kendi evine yemeğe davet etti.

"Sevgili Zeki, geçen gün senin çorban çok güzel kokuyordu ama yiyemedim. Şimdi ben de sana özel bir yemek yapacağım. Gelmek ister misin?"

Tilki hemen kabul etti. Lale’nin pişirdiği yemekleri hiç yememişti ama neden olmasın?

Akşam olunca Zeki, Lale’nin evine gitti. Ev mis gibi kokuyordu. Masaya oturdu ve önüne getirilen yemekleri heyecanla bekledi. Ama bir de ne görsün! Bütün yemekler uzun boyunlu, dar ağızlı şişelerin içine konmuştu!

Lale, uzun gagasıyla şişenin içine dalıp yemeğini yemeye başladı. "Harika olmuş değil mi Zeki?" dedi gülümseyerek.

Tilki Zeki, patilerini şişenin içine sokmayı denedi ama yemekleri çıkaramıyordu! "Bu da ne böyle? Ben nasıl yiyeceğim bunları?" diye homurdandı.

Lale hafifçe gülümsedi.

"Senin tabağında yemek yiyemediğim gibi, sen de benim şişemde yemek yiyemiyorsun, değil mi?"

Tilki Zeki o an hatasını fark etti. Leylek Lale’yi şakalarken onun nasıl hissettiğini düşünmemişti. Ama şimdi kendisi de aynı duruma düşmüştü. Kendisini kandırılmış ve dışlanmış hissetti. Lale’nin üzgünlüğünü şimdi daha iyi anlıyordu.

Başını eğerek iç çekti.

"Lale… Özür dilerim. Sana karşı haksızlık ettiğimi şimdi anladım. Şakamın seni incittiğini hiç düşünmemiştim."

Lale, tilkinin pişman olduğunu görünce gülümsedi.

"Özür dilemene gerek yok Zeki. Hepimiz bazen başkalarının yerine kendimizi koymayı unutabiliyoruz. Ama önemli olan hatamızı fark edip, bir daha yapmamaktır."

Tilki içini çekti ve başını salladı.

"Söz veriyorum, bir daha böyle düşüncesiz şakalar yapmayacağım. Sen gerçek bir dostsun Lale."

Bunu duyunca Lale mutlu oldu. Sonra güldü ve bir şişeyi eğerek içindeki yemeği bir tabağa boşalttı.

"Hadi, şimdi beraber yemek yiyelim!"

Tilki Zeki, bu sefer karnını doyurabilmişti ve en önemlisi de gerçek dostluğun değerini anlamıştı. O günden sonra, Lale ve Zeki daha iyi anlaştılar ve birbirlerine karşı her zaman anlayışlı oldular.

Ve böylece, ormanda dostluklarını güçlendiren bu küçük ders, nesiller boyu anlatılan bir hikâye oldu.